Vida sıkmak

Vida sıkmak

Önemli iştir, bakmayın öyle masum durduğuna. Domuzluğu tuttumu çok uğraştırır adamı.

Tatlı tatlı giderken başlar zorlamaya. İnatlaşırsın. Tornavida ancak çeyrek tur döner, gücün tükenir. Sıkışırda sıkışır.

Ve kepazelik başlar: Vidanın kafası sıyrılır. Ne geri ne ileri. Çivi olsa kerpetenle çeker atarsın. Vida olunca hiç biri işe yaramaz.

Veya çat diye kafası kopar. Hiç gelmez zorlamaya. Rezil eder insanı, apışıp kalırsın şaşkın şaşkın.

Vidanın tatlı tatlı gitmesi için ilk kural kılavuz deliği delmek. Vidanın gövdesi, yani dişleri hariç kalınlığı kadar bir matkap ucu ile önce bir delik açmak işin olmaz ise olmazı ama çoğumuz bu işten kıvır kıvır kaçarız.

İkinci kural, her yerde yazar ama hiç uygulanmaz: Vidanın kafasına tam oturan tornavida kullanmak. Bizim elimizin altında genellikle tek bir tornavida olur, her işe yaradığı içinde ağzı bozuktur.

Baktınız sert bir ağaç, vida ile anlaşıp beraberce size karşı bir tutum alacaklar, hemen kılavuz delik delip, vidaya uygun tornavida alıp, vidayı kaygan hale getirerek karşı taarruza geçebilirsiniz.

Vidayı kaygan hale getirmenin yolları ise çeşitli ve keyifli:

Teorik olarak balmumu kullanabileceğiniz en güzel malzeme. Ama bulması zor.

İkincisi kalıp sabun. benim ustalarımın tezgahında, montaja gittiklerinde çantalarında hep bir kalıp sabun bulunurdu. Vidayı sürtersiniz, dişlerinin arasına sabun girer, sıkarken kayar gider. Anan baban usulü kalıp sabun zeytinden yapılıyor; yağlı malzeme. Bulması kolay, taşıması kolay, organik !

Üçüncü yöntem daha da organik: Çaktırmadan vidanın ucu kulağa sokulur, tatlı talı kaşır gibi yapılır, toplanan kulak kiri ile kolayca sıkılır. Hem de bedava.