Ahşap Nasıl Çalışır ?

Ahşabın öğrenmek istediğiniz ama ne soracağınızı bilemediğiniz yönleri

Ahşap huysuz ve geçimsiz bir malzemedir. Marifetleri efsanevi olup, çekici, bol ve işlemesi kolaydır. Ağırlıkları ile orantılandığında çelikten daha kuvvetlidir. Eğer doğru işlenir ve doğru bakım yapılırsa sonsuza kadar dayanabilir. Fakat bunların hiçbiri, karmaşık ve çoğu zaman şaşırtıcı hatta aldatıcı bir yapı malzemesi olduğu gerçeğini değiştiremez.

Özellikleri durağan olan metaller ve plastiklerin aksine ahşabın özellikleri tamamen değişkendir. Bütün yönlere doğru genişler ve büzülür ama hareketler aynı oranda değildir. Bir yönü diğerine göre daha kuvvetlidir. Görünümü yalnız türden türe değil, tomruktan tomruğa hatta kalastan kalasa değişir.

Eğer durum buysa, narin bir mobilya parçası yapmak için bu malzemeyi nasıl kullanabilirsiniz ki ? Ahşapla çalışmak – ve ahşabın sizin için çalışmasını sağlamak için benzersiz 3 özelliğini iyi anlamalısınız:

–Ahşabın damarları vardır.

–Ahşap damarları boyunca değil damarlarına dik hareket eder.

–Ahşap damarları boyunca daha kuvvetlidir.

Herkezin bildiği, bayat laflar gibi durduğunu biliyorum. Ama burada,ahşap imalatınızın selameti için ilk bakışta göründüğünden çok daha önemli incelikler vardır.

Ahşap satın alırken veya elinizdeki keresteden neyi nereye keseceğinizi seçerken damarların yönüne, yaş halkalarının aralarındaki mesafeye, yaş halkalarının şekline çok fazla dikkat etmeniz, kendinizi ahşabın elinde oyuncak olmaktan kurtarmanın ilk adımıdır.

Ahşabın Damarları

Bir ağaç büyüdükçe, ahşap hücreleri gövdenin, dalın veya köklerin ekseni çevresinde konumlanırlar. Bu hücreler boyları enlerinden 100 kere daha uzun olan, ince lif tomarlarından oluşurlar. İşte bu ahşaba damar yönünü verir. Ek olarak, bir ağaç, yıllık halkalar oluşturarak, ortak merkezli tabakalar halinde büyür. Bir denizcinin rüzgarı kolladığı gibi sizde bu iki özelliğe – damar yönü ve yıllık yaş halkaları – çok dikkat etmelisiniz. Eğer önemsemezseniz, size çok vakit harcatacak şekilde cezalandıracaklardır.

Dünyada, tomrukların kalas olarak biçilmesi için kerestecilerin genel olarak kullandığı, her biri ile değişik damar elde edilen, iki metod vardır:

–Düz kesim kalaslar yaş halkalarına teğet kesilirler. Bıçkıcı, kalasların yüzü elden geldiğince düz damarlar gösterecek şekilde, tomruğu döndürerek kesim yapar.

–Çeyrek kesim kalaslar ise yaş halkalarının merkezine doğru kesilirler. Bıçkı işini yapan önce tomruğu dörde bölerek çeyrekler elde eder. Daha sonra bu parçaları yaş halkalarına dik olarak tekrar biçer. Uğraştırıcı bir metot olduğı için ülkemizde kullanılmaz. Bulmanız çok zordur.

Kereste, yüzeyinde her zaman tek tip damar göstermeyebilir. Düz kesilmiş, sıradan kalaslar karmaşık damar özelliği gösterirler – bir alanda freze ( Birbirine paralel) diğerinde hareli damar görünümü olabilir. Ağaç türüne göre damar görünümü değişiklik gösterir. Projelerinizde damarların hareli veya freze oluşunu estetik bir unsur olarak kullanabilirsiniz. Ancak daha önemlisi bu desenleri nasıl okuyacağınızı bilirseniz ağacın nasıl ve nekadar çalışacağını da önceden tahmin edebilirsiniz.

Ahşap Damarlara Dik Çalışır

Benzersiz yapısından dolayı ahşap sürekli olarak genişler ve büzülür. Ve siz yaptığınız her işte bu hareket ile baş etmelisiniz.

Ahşap, nem oranı değiştikçe hareket eder. Bir ağaç kesilip yere düştükten ve öz suyu buharlaştıktan sonra, ahşap lifleri bir sünger gibi su emmeye ve bırakmaya devam ederler. Ne kadar su tutacakları, çevrelerindeki bağıl nem oranına bağlıdır. Ne kadar rutubet varsa lifler o kadar çok nem emeceklerdir. Ahşaptaki nem oranı, suyun ahşaba oranıdır. Çok rutubetli ortamlarda, bir kalasın toplam ağırlığının yüzde 28 kadarı su olabilir: 28 ölçü su 72 ölçü ağaç.Eski ustaların parmak hesabı der ki; Bağıl nemdeki her yüzde 4-5 değişiklik, ahşabın nem oranında yüzde 1 değişiklik demektir.

Bir kalas ne kadar çok nem emer veya bırakırsa, o kadar çok şişer veya büzülür. Ancak, kalasın yüzeyi damar tipine ve yönüne bağlı olarak daha değişik hareket eder. Damar boyunca olan hareket ihmal edilecek kadar küçüktür. Nem oranı 0 dan 28 e kadar, tipik bir kalasın boyu,boyunun ancak yüzde 0,01 kadarı hareket edecektir. Ancak eni, hareli damar bölgesine yüzde 8, freze damar bölgesinde yüzde 4 hareket edecektir. İşte bu nedenle ustalar freze damarlı kalasları daha güvenilir kabul ederler. Hareli kalsaların kamburlaşma nedeni, karışık damarlı kalasların burkulma nedeni de budur.

Pekala, bir kalasın hangi yönde ve ne kadar çalışacağını önceden nasıl bileceksiniz ? Bu sorunun cavabı damarların yönüne, damarların tipine ve hangi mevsimde olduğunuza bağlıdır. Çoğu coğrafi yörede havadaki bağıl nem oranı havalar ısındıkça yükselir. Bu ahşabın şişmesine sebep olur. Genel kural hareli damarların 30 cm lik ende 6 mm, freze damarların 30 cm ende 3 mm hareketine izin vermektir. Yani bu harekete izin verecek tasarımlar yapmaktır. Eğer ahşabı yazın işliyorsanız, kış yaklaştığında büzülecektir. Kışın işliyorsanız yaz geldiğinde şişecektir. Soğuk ve rutubetli bodrum kat atölyesinde çıkarıp kaloriferli aprtman dairesine giden mobilyanın çatlayıp dağılmasının sebebi budur. Lake işler İstanbulda yapılıp Ankara’ya geldiğinde, Ankara’da yapılanlar Konya’ya satıldığında görünen bozulmanın sebebi çevredeki bağıl nem karşısında ahşap malzemenin gösterdiği harekettir.

Ahşap Damarları Yönünde Kuvvetlidir

Odun hücreleri , İngilizce “lignin” adı verilen yapıştırıcı benzeri bir madde ile bir arada tutulan uzun, sağlam selüloz liflerinden oluşur. Selüloz, lignin ‘e nazaran çok daha kuvvetlidir. Dolaysı ile bir tahtayı damarları yönünde ayırmak ( Lignin ayrılır), damarlarına dik olarak ayırmaya çalışmaktan( Selüloz koparılır) çok kolaydır.

Bu botanik özellik ahşap imalat tasarımında inanılmaz dercede rol oynar. Eğer zıvanalar ağaç damarına dik açılıyor olsa idi geçme-zıvana birleşimler ne olurdu ? Bakışlarınızla bile kopabilirlerdi. Ama ağaç damarına paralel, damar boyunca açılmış zıvanalar, onları açan ustadan bile daha uzun yaşayacaklardır.

Bekleyin, dahası var: Eğer konumuz kuvvet ise, sadece damar yönü tek kaygınız olmamalıdır.Bazı ahşap türleri doğal olarak diğerlerinden kuvvetlidir. Örneğin narin Windsor sandelyelerinin yapımında ayaklar, atkılar ve kayıtlar için sert akçaağaç, huş ve karaağaç kerestesi kullanılırdı.

Bir ağacın kuvvetinin güzel bir göstergesi yoğunluğudur. Ahşabın yoğunluğu özgül ağırlığı hesaplanarak ölçülür – belli hacimdeki ahşabın ağırlığının ayni hacimdeki suyun ağırlığı ile mukayesesi. Genellikle oran yükseldikçe, ahşap daha yoğun ve daha kuvvetlidir.

Ne yazıkki, özgül ağırlığı bir kalasın kırılacağını, sarkacağını veya çürüyeceğini önceden bildiremez. Bunun için kuvvetin başka ölçümleride vardır.

–Ezilme kuvveti bir ağacın damarlarına paralel olarak ne kadar yük taşıyabileceğini anlatır. Şişman akraba sandelyeye oturunca ayaklar bükülecekmidir ?

–Bükülme kuvveti ağacın damarlarına dik yönde taşıyabileceği yükü gösterir. Bahçedeki salıncağın üst atkısı şömineye gitmeden önce kaç çocuk sallanabilecektir ?

–Katılık damarlara dik olarak yük bindirildiğinde ahşabın ne kadar seğim vereceğini belirtir. Kitaplarınızı koyduğunuzda kütüphanenin rafları ne kadar sarkacaktır ?

–Sertlik yüzeyin darbelere ne kadar dayanıklı olduğunu açıklar. Müşteriye kızdığınızdatezgaha ne kadar sert vurabileceksiniz !

Bu kıstaslar basit dolap yapımından, ahşap ile 30 metrelik köprü yapmaya, 5 kat bina yapmaya vardığında ne kadar önemli olmaya başlar değilmi.

Son düşünceler

Ahşabın 3 özelliği ne kadar önemliymiş değil mi. Ahşap imalat 5000 yıllık bir sanattır. Bizler bu sanata yemek tarifi toplar gibi tutumlar ile yaklaşmak yerine daha ciddi, bilinçli ve bilimsel yaklaşmak zorundayız. Ahşabı, ahşabı işleyecek alet, edevat ve yardımcı malzemeleri iyi öğrenmek, doğru kullanmak yolunda, bundan böyle her sayıda Temel Bilgiler köşesi ile devam edeceğiz.

Not: Bu yazı AHŞAP Yapı Malzemeleri Sektör Dergisi Temmuz 2008 sayısında yayınlanmıştır.