Ahşap yapılar

Gelelim ahşap yapı meselesine !

Ahşap yapı ama hangi ahşap yapı ?

Öncelikle, ahşap yapı dediğimiz yapıları inşaa etme ya da taşıyıcı konstrüksiyon = çatkı çatma tekniğini temelde bir kaç dala ayırıp anlamalıyız ki ne konuştuğumuzu bilelim :

A- YÖRESEL, OTANTİK, KOMPOSİT, DENEYSEL AHŞAP ÇATKILAR

Derya gibi bir bölümdür ki yalnız ahşapçıların, mühendislerin değil, tarihçilerin, sanat tarihçilerinin, restoratörlerin vs. vs bir sürü adamın karışıp laf edebileceği bir kapsamı vardır. Japonya’da ki tapınaklardan tutup Texas Tommiks barakalarına, Sibirya kütük evlerinden Fiji barınaklarına, bizim Karadeniz mısır depolarından Toros yörüklerinin evlerine, Kastamonu evlerine uzanan binbir çeşit uygulama bu sınıfa girer. Yine son yıllarda denenen pVC esaslı talaş karışımlı komposit malzeme kullanılan denemelerden, ahşap çatkının arasını olmadık izolasyon malzemesi hatta hafif betonla dolduran macit mucitlerin işeri bu sınıfa girer.

İsviçre’de yerleşik bir Türk mimar beyefendi, ahşap çatkının boşluklarının koyun yünü ile doldurulmasının daha iyi bir yalıtım sağlayacağını ve ekolojik olacağını söylemişti !!!

Bu bölüme giren uygulamaları isteyen istediği gibi inceleyip anlatabilir; Ben değil.

B- AĞIR AHŞAP ÇATKILAR

Resimlerde görüleceği üzere çok kalın kesitli ve özel tasarımlı ahşap elemanlar ile ortaya çıkarılan çatkılardır. Bilgisayar marifeti olmadan hesaplayıp, tasarlamak çok zor olduğundan 1960 lardan sonra deneysel olarak,  ama bilgisayar kullanımın yaygınlaştığı ’80 ler den sonra ise gittikçe artan şekilde endüstriyel ve ticari yapılarda kullanılan tekniktir.

Yatırımı fazla, hesabı – kitabı fazla, firesi fazla, taşıması dert, kurması ayrı dert olup ortaya çıkan eserin pek bir prestij sağlaması uğraşmaya değer kılmaktadır. Prestij yapısı deyince kaynaklar biraz fazla açıldığı içindir ki kullanım alanı bulmuştur. Resimlerde görüldüğü üzere çok geniş açıklıklar ( 90 metre geçilmiş durumdadır ) geçilebiliyor olması bu tekniği beton ve çelik karşısında bile rakipsiz kılmaktadır.

Çok meraklısı için ileride bu tür lamine kiriş hesabı basit olarak nasıl yapılır gibi bir yazı yazabilirim. Ancak bu iş artık know-how sahibi ve dolayısı ile kendi bilgisayar programlarını geliştirmiş, sayılı çok-uluslu firmanın elinde yürümektedir ki Türkiye’de temsilciliği olanda vardır.

Geçilen açıklık 59 metre. 59 metre

Burada ise temel pabuçlarını ve metal bağlantıları
görüyoruz. İşin uç noktalarından biri: Japonya, stadyum örtüsü

Avusturya:
Kaplıca binası



C- HAFİF AHŞAP ÇATKILAR

Benim size bu sayfalarda anlatacağım ahşap çatkı sistemi budur. Kullanılabilir ahşap yapıların %99 kısmı bu teknik ile yapılır, yapılagelmiştir.

Temelde şöyle tanımlanabilir: Piyasada bol bulunan standart ahşap kesitleri ile oluşturulan ahşap çatkı boşluklarının yalıtım malzemesi ile doldurulması, dış yüzeyin ahşap türevi paneller, iç yüzeylerin ise alçı paneller ile kaplanması ile elde edilen taşıyıcı çatkılar. Kuzey Amerika’da 2×4, 2×6 dedikleri, bizde ki muadili 5×10, 5x15cm ahşaplardan oluşan yapılar.

Her ne kadar İngiliz’lerin 9 katı çıktıklarını Sn Emine Erdoğmuş’tan duymuş olsamda, bu teknik ile yapılmış 6 katlı konut projeleri kendi gözlerimle görüp içinde tepindiğim gerçeklerdir. Yine bu teknikle çok geniş açıklıklar geçilebilmekte, fabrika, supermarket, zirai depo yapıları vs vs yapılmaktadır.

Bizim Osmanlı Bağdadi yapı tekniği, aşağı yukarı bu sınıfın ilk örneklerinden sayılabilir.

5×10 lar
5×15 ler

bütün iş nasıl çakacağınızı bilmek. 6 kata kadar çıkarsınız !


D- KOLON – KİRİŞ ÇATKILAR

Bu sistem ise yukarıda ki “B” ve “C” nin arasında bir yerlerdedir. “B” de ki gibi kalın kesitli ama düz ahşaplar ile oluşan kolonlar ve kirişler birbirine sanki biraz “C” de ki usullerle bağlanıp, araları “C” de ki gibi duvarlarla doldurulur.

1900 başlarında artık bırakılmış ve şimdilerde ancak bir sanat olarak devam ettirilen , yarışmaları yapılan ama birkaç firmanında inatla devam ederek mahdut sayıdaki meraklısına hizmet verdiği bir tekniktir. Ülkemizde Dikon bu yöntemle binalar yapabilen bir firmadır.

Zor iş olduğu için bırakılmıştır. Birincisi 30x30cm gibi ölçülere varan kesitte ağaç bulmak zorlaşmış,

ikincisi bir kolona saplanan 3 kirişi özel geçme yöntemi ile ve özel testereler ve ıskarpileler kullanarak birbirine bağlayacak kertmeleri uygulayacak adam bulmak zorlaşmış.Kolonlar 20×20 gibi görülüyor.
Eli böğründe gibi payandalar ve kolon kiriş geçmelerinde metal kullanılmıyor.

Bu sayfalarda elimden geldiğince ve adım adım, hafif ahşap çatkıların nasıl çatılacağını anlatacağım. Burada söylemeliyim ki, işin hesap bahsinde inşaat mühendislerini, tasarım bahislerinde mimarları, bazen TSE cileri, tabiiki belediyecileri, ve hatta emprenyecileri, anlaşılan bir sürü adamı kızdırıp, kıracağım. Çünkü amaç, zaten bizim olupta şimdilerde dışarıdan almaya kalktığımız, unutulmuş olan bu yapı tekniğini olduğunca kolaylaştırarak temel kurallarını ortaya koymaktır.

Önce sil baştan ipte yürümeyi öğreneceğiz, sonra ipta takla atıp şaklabanlık yapmaya başlarız nasıl olsa.

DÜLGERLİK

Esas unutulan, ahşap çatkıları çatan insanların yok olduğu, yani dülgerlik mesleğinin yok olduğu gerçeğidir.

Göreceksiniz ki burada esas anlatacağım dülgerlik olacaktır. Kuzey Amerika ülkelerinde ” Framer” denen bu adamlar, bellerinde çekiçleri ile yalnız binanın ahşap çatkısını çakmakla kalmazlar, doğramalarını, kapılarını, mutfak dolaplarının, şöminelerini, garaj kapılarını da takarlar ve hatta küçük yerleşimlerde tesisat işlerini alçıpan işlerini de hallediverirler. “Yapı ustası” tabiri pek bir uygundur bunlara. Bizde de eskiden her mahallenin bir marangozu olurdu eli her işe yatan, boyunu aştımı çağıracağı bir sucu birde elektirkçi bulunurdu yakında.

Hayıflanmayı bırakıp başlayalım dülgerlik abecesine …..