Edison Amcanın Beton Evleri

İşte havanıza hava katacak bir hikaye daha. Anlatacaklarımı benim diyen Amerikalı inşaat sektörü temsilcisi bile bilmez, iyi kullanın

1908 yılında, ünlü Amerikalı mucit Thomas Edison, kafayı ev yapımına takar. Geleneksel ahşap çatkılar için harcanan keresteyi fazla bulup Avrupalı’lar gibi beton kullanılarak ev yapılmasını savunur. Mucid ya, illa bir cinslik yapacak. Adam dahi, vizyonu yüz yıllık. Kullanılan ahşap dikmeler ile geleneksel ahşap çatkı tekniği kesmiyor. Yeni bir malzeme ve yeni bir sistem yaratma peşinde. Beton kalıbı için harcayacağı kereste ile zaten ev yapılabildiğini bildiğinden bu işi döküm demir kalıp ile yapmaya kalkar. İki kat yüksekliğindeki tek bir döküm demir kalıba beton dökerek çok seçkin ve kaliteli evlerin seri üretiminin hayalini kurmaktadır.

Galiba ismini kullanmak isteyen, aklına giren ortaklarının gazına gelmiştir. Bilmiyorum 1908 yılında Osmanlı beton kullanmayı biliyormuydu ? Planın yürümesi için, evlerin mümkün olduğunca çok detay içermesi gerekmektedir. Ve gerçektende döküm demir kalıplar buna göre hazırlanır. Bu devasa kalıplar kartonpiyerler, duvar süsleri, pencere denizlikleri, şömine başlıkları gibi inanılmaz detaylar yanısıra merdivenler, bacalar, ocaklar, banyo küvetleri, korkuluklar ve küpeşteler gibi elemanlarıda kapsar. Kalıpçılar kafayı yer. Kolaymı Edison’la çalışmak ? Çelik donatılar duvarları güçlendirirken, entegre bir borulama sistemi kabloları barındıracaktır. Akışkan beton, iki katlı kalıbın tepesinden döküldüğünde, bütün bu detaylara ulaşmalı ve tek seferde bütün yapı dökülerek tertemiz bitirilmeli idi. O kadar temiz çıkacaktı ki sıva, perdah, zımpara gerekmiyecek, doğrudan boyaya geçilecekti. Edison’nun beyninde bütün detaylar üstelik kalıp halinde yani erkekli – dişili olarak belirmektedir. Çalışanların kafayı yemedikleri ne malum ?

İlk başladıklarında betonun kıvamı ve nerede ise imkansız sayılabilecek kalıbın bazı köşeleri sorun çıkardı. İkinci katın üzerinde beton döküldüğünde alt kattaki ince detaylara bile ulaşması bekleniyordu ama olmadı. Ancak Edison ve ortakları işi düzelttiler. Yeni kalıp (sadece) 500 taşıyıcı elemandan oluşuyordu ve 125 ton ağırlığa sahipti. Parayı kim veriyordu belli değil ama Edison’un bu işten kazık yediği ortada.

İlk proje 11 ev ile New Jersey eyaletinde Union yerleşiminde başladı. Bu binalar Edison’un ilk baştaki vizyonundaki karmaşıklığa sahip değildiler ama 1,200 dolarlık satış fiyatı ile ehven sayılıyorlardı. Zaten ucuz pahalı farketmiyordu. Çünkü hiç kimse satın almadı. Mezara benzetende oldu, buğuluruz bunda diyende. Beton ahşabın karşısında bir kez daha kaybetmişti.

Bu evlerden birisi halen koruma altında ve ayakta. Resmini Michael Peterson çekmişti. Yıl 1998. Eski resimler ise Edison Vakfından. Birisinde sayın mucit hayal ettiği ürünün maketi önünde. Diğeri ise şantiyeden. Beton karma makinesi sağda görülüyor. Dikmeler ise betonun çıkarıldığı iskele.

Ahşap karşısında beton ve çelik tartışmalarında çok sıkışınca kullanırdım. Hikayeyi anlatıp, resimleri gösterip “Edison bile baş edememiş” der çıkardım. Hem ortalık yumuşar hemde sonu olmayan bir tartışma cıvık bir şekilde tatlıya bağlanırdı.