Basit ve önemli bir kavramdır. TSE şöyle tarif etmiş: Etken kurutma dönemi, doğal kuruma için hava rutubet ve sıcaklığının en uygun olduğu dönemdir. Ve devam etmiş: Türkiye’de nispi hava rutubeti ve sıcaklığın yıllık değişimine göre etken kurutma dönemi Mart ortalarında başlar Eylül ortalarına kadar sürer. ( TS 1502 ) Ayrıca yukarıdaki

Rahmetli dedem ( Fahri Kalafatçıoğlu ) ve büyük amcam ( Kenan Talu ) tarafından kullanılan bir terim idi. Tablalı çatkıların bir gelişmişi. Tablalı dediklerinde geçme zıvanalı çerçevenin içerisine giren düz bir tabla anlaşılır idi. Bu tabla masif, ya da yeni tabirle yan birleştirme olabildiği gibi kontraplak veya duralit gibi kompozit malzemede olabilir idi. Benim

Birçok sanat dalında bu tabir vardır. Otomobil tamircilerinde bile ” meme yaptı” tabiri kullanılırdı. Ayıp değildi. Daha İbo’nun, Sezen’in şarkılarına taşınmamıştı. Bu bir profil şeklidir ki resimde daha iyi görülecektir. Uzun lafa gerek yoktur !

Türk Dil Kurumu ( http://www.tdk.gov.tr ) diyorki: ” Kızıldeniz’in Afrika ve Asya kıyılarında yetişen ve kışın yapraklarını dökmeyen, değerli kerestesi kahverengi, mor veya esmer hatta vişne çürüğü olabilen, doğramacılıkta kullanılan bir ağaç ( Ommiphora opobalsamum ) Ergenekon’a konu olmasın, aramızda kalsın ama; Kızıldeniz’in iki yanında 30-40 mt boyunda,

Unutulmaya yüz tutmuş terimlerden biri. Rumca’ dan gelme. Sözlüklerde bulamadım ve sadece bir sitede rastladım. İnce kesim işlerinde kullanılan küçük ve ince dişli testere olarak tanımlayabilir ve Türkçe sırtlı el testeresi olarak anıldığını söyleyebiliriz.Fotoğrafta benim kullandığım sıkaçalar görülüyor. Sıkaça ince dişli bir testerenin sırtına bükülmesini önlemek amacı ile geçirilmiş

Ahşap işleme aletlerinin en basiti, en sadesidir. Kolu – sapı, sağı – solu, önü arkası yoktur. Bu sihirli çelik parçası kendine özgü ince talaşı ile ipeksi perdahlar yapar. İşin sırrı bilerken oluşturduğunuz gözle görünmez bir çapakta, minicik bir kancadadır. TDK sözlüğüne ( http://www.tdk.gov.tr/ [https://web.archive.org/web/20160109125601/

Gross veya grosa. Hele sadece “Yıldız” marka sarı kutular ile vida alındığı zamanlar. Neydi bu Grosa lafı ? Kimine göre net / gross tabirinden gelen brüt ağırlığı idi kutunun. Kimilerine göre yabancı bir ölçü, çünkü vidanın ölçüsüde anlaşılmaz idi: 22×70 veya 19 x 20 . Ne demekti bunlar ? Bazıları ezbere bilinirdi: 17