Kiminiz müzik aleti, kiminiz ahşap kutu, kiminiz oyuncak, kiminiz maket. Bıçak sapı, oyma parçalar, hatta zıpkın yapan okuyucum bile oldu. Yurt içinde ve dışında ahşap ile olmadık işler yapmaya kalkan ahşap tutkunları ile tanıştım. Ama bu arkadaş hiç aklıma gelmeyecek bir işe soyunmuş: Ahşap bisiklet yapıyor. Bisikletin şasesini lamine eder

Türkçesi Bursa Belediye Kanunu 1995 yılında TSE tarafından yayınlanmış bir kitapçık. Nereden mi buldum ? Uzun bir dönem ISO Ahşap Yapılar Teknik Komitesi’nde TSE adına Türkiye’yi temsil ediyordum, oralardan kalma. Dolapların birinde önüme çıkıverdi. Sultan 2. Beyazıd Han ( 1447 – 1512 ) tarafından 1502 tarihinde çıkarılmış. Orjinali Topkapı Sarayı kütüphanesinde. Defter

Aşağıda eklediğim video hemen hemen bir yıldır dolaşıyor ve iki gün önce yine geldi. Bende kendimi tutamayıp hem paylaşayım hem bu bahane ile iki kelam edeyim dedim. Önce video: Bu Abraham Roentgen, benzer bir dizi gizli çekmecesi olan, bilmece gibi dolaba imza atmış bir mobilyacı. İsmini yazınca bir sürü video,

Haber tarihi: 4 Mart 2014 Hemen size yetiştiriyorum ! Takma adı olması için bir ağacın çok özel olması gerekirmiş. ” The President ” yani ” Başkan ” bu ağaçlardan birisi. Bu dev sekoya ağacı 75 metre yüksekliğinde, 1274 m3 hacmi var ve tahminen 3200 yaşında. Gövdesi 8 metre çapında ve muhteşem dalları 2 milyar iğne

Hayır. Aksine ormanlık alanlar her geçen gün daha çok artıyor. Ancak sorun kaliteli ahşap elde edeceğiniz ağaçların hızla azalmasında. Kağıt için, panel için, odunluk ağaç çoğalıyor. Bundan dolayıdır ki git gide daha çok baskılı ürün görüyoruz. Ahşap, masif hali ile, ancak görünmeyen yerlerde kullanılır olacak. Pencere doğramaları için ahşap bulmak

Sevgili dostum Nezih bir video yollamış. Senin siteye yakışır demiş. Pek iyi etmiş, döne döne seyrediyorum. Kısmet bugüne imiş sizinle de paylaşıyorum. Çok yıllar önce, 1979 yılında, Ankara, Siteler’de, hala böyle kayışla çalışan bir atelye görmüş idim. Hayati Abi götürmüştü. Sonraları o binanın yerine Milliyet gazetesi matbaası yapılmış idi.

Geçtiğimiz pazar günü sevgili bacanağım ile antika pazarına gittik. Genelde bunu hep yapıyoruz. İkimizde seviyoruz. Bazen bir iki eski dost rast geliyor, hoş oluyor. Evet. Tezgahın altında, yerde aynen böyle duruyor idi. Bilin bakalım bu ne ? Döndürdüğüm zaman arkasının görüntüsü de bu ! Bilebildiniz mi ? Satıcı yaşlıca adam bu parçanın Kayseri’

Barış Manço’nun böyle bir şarkısı var idi. 80’li yıllarda hatta 90’ların başında  mobilya yapar iken bazı noktalarda meyve ağaçları kullanıyor idik. Örneğin yatak ayak ucunun köşesi gibi bir yerde, güzelde cilalanınca enfes bir kakma işi oluyordu. Malumunuz ceviz de bir meyve ağacı. O zamanlar masif olarak kullanma